Tarih: 04/06/2022
Saat:
Yer:

Dilruba Işın
Gaziantep Üniversitesi - Kadın Çalışmaları Anabilimdalı Yüksek Lisans Öğrencisi

 

Kendimi keşfetmeye başladığım zamanlardan yani neredeyse orta ergenliğimden beri kadın, erkek, erkeklik, erkek olmak, kadınlık, kadın olmak, kadınlığın-erkekliğin rolleri gibi etrafımdan gözlemlediğim konular üzerinde düşündüğümü hatırlıyorum. Cinsiyetçiliği fark edip bunu anlamlandırmaya çalışırken de kendimi “feminizmler” içinde bulmuştum.
Lisansta psikoloji bölümünde okurken psikolojinin çeşitli alt dallarına ait aldığım teorik derslerden ötürü eleştirel ve yeniliklere açık olma yaklaşımını kendimde edindirmeye çalışmıştım. Kadın çalışmaları yüksek lisans fikri de bu sıralarda gördüğüm eksikleri nasıl kapatabilirim sorusuna bir yanıt arayışıydı. Feminizmi ideoloji olarak kabul edişimin yanı sıra eleştirel bir bakış sağladığını fark ettiğimde aslında birçok bilimin içinde eleştirel olarak yer aldığını fark ettim. Feminist psikoloji, feminist sosyoloji, feminist uluslararası ilişkiler, feminist felsefe, feminist metodoloji.. Feminizmi bir hayat pratiği yapmaya çalışırken akademik olarak fark ettiğim eksikleri araştırmaya, okumaya başlamıştım. Bu sırada psikoloji tarihine baktığımda birçok şeyin görmezden gelinerek oluşturulmuş olduğunu fark etmiştim. Yakın zamanlarda da geçmişinde ırk, cinsiyet, yaş gibi farklılıkları ele alışındaki körlük için APA (Amerikan Psikologlar Derneği) bir açıklama yaparak özür metni yayınlamıştı ve bu da benim yapmak istediğim şeyler üzerinde bir destek oldu ve interdisipliner bir alan olan kadın çalışmalarını seçtim. Bir psikolog olarak sahip olduğum ve akademik açıdan geliştirmek istediğim, merak ettiğim konular içinde beni tatmin edecek bir alan olarak gördüğüm bu yolda çalışmalarıma başladım. Süreç içinde yıllar öncesinde fark edip kurtulmak istediğim şeylerin bilimsel temelinin olmasını bilmek; değiştirmek istediğim durumlara yönelik yapı-sökümcü bir bakışla yeniden anlamlandırmaya ve yapılandırmaya kadar giden bir sürecin içine girmemi sağladı. Doğuştan getirdiğimizi sandığımız şeylerin aslında birer kültürel yanılsama olduğunu fark etmek, hetero-normative dünya içerisinde edilgen yapıda kabul edilen cinsiyetlerin oluşumu, yeniden üretimi ve değişmesinin imkanlarını tartışmak ise belki dünyayı kurtarmayacak ama değişimin yollarını açacaktı.
Kadın çalışmaları yüksek lisansı, kadın meselesinin sınıf, etnisite, cinsel yönelim gibi başka kimliklerle kesişiminin önemini göstermektedir, sanıldığı gibi sadece kadın meselesi olmadığını, tüm ezilenlerin kesişimini içeren çok yönlü bir akademik disiplin olduğunu söylemek doğru olacaktır.

 

A+ A-