SAYFA İÇERİĞİ GÖNDERME FORMU

<p><img src="/icerikdosyalari/image/WhatsApp%20Image%202022-05-20%20at%2014_43_49.jpeg" width="1080" height="1090" alt="" /></p> <p>Pelin Zenginobuz Neşeli <br /> Erciyes Üniversitesi – Kadın Çalışmaları ABD Tezli Yüksek Lisans Öğrencisi</p> <p>Merhabalar,</p> <p>Eylül 2021 itibariyle Erciyes Üniversitesi Kadın Çalışmaları ABD tezli yüksek lisans öğrencisiyim. Bu alana olan ilgim ve farkındalığım İzmir’de lisans eğitimim sırasında, seçmeli dersimiz olan "Uluslararası İlişkilerde Kadın" dersi ve Doç. Dr. Zerrin Ayşe Öztürk'ün katkılarıyla oldu. Toplumsal cinsiyet, feminizm, söylem, tarih, edebiyat, bilim, sinema vb. birçok alanda kadın temsiliyetini tartışmaya başladık. Başta konuşulanlar benim için, birçoğumuzun bildiği, öğrenilmiş çaresizlik olarak kanıksadığımız durumlardı. Bir kadın olarak günlük hayatımda her gün şahit olduğum, başıma gelen onlarca olay, söz, bakış birden anlatılan her kavrama karşılık örnek oluşturmaya başlamıştı. Bana bir kadın olduğum için yaşatılan durumun arka planını öğrenip, eleştirmeye başlamak en temel adımımdır. Bu sayede yaşadıklarıma karşı durabileceğimi gördüm ve hem kendim hem de birçok kadın için ne kadar önemli olduğunun farkına vardım. <br /> Bu farkındalık ve hassasiyetle yaşamak elbette ki kolay bir süreç değildi. Birçok etiketle, eleştiriyle, alay edilmeyle, ciddiye alınmamakla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. "Sen de çok abartıyorsun. Feminist işte. Erkek düşmanı mısın? Lezbiyen misin?" duyduklarımın en basit örnekleriydi. Tam da bu noktada vazgeçmeden, bazen öfkelenip bazen sakince defalarca "sadece bir kadın olduğum için" yaşadıklarımı anlattım onlara. Bunların temel nedenlerini, bize yüklenen rolleri, dayatılan yaşam biçimlerini, beklenen söz ve tutumları göstermeye çalıştım. Birçoğu önemsemedi; ama bana sorgulamaya başlayabilecek 1 kişi bile yeterliydi.<br /> İnternet ortamında kadın hakları, feminizm üzerine yazmaya ve hocam Enis Musluoğlu'nun desteğiyle yayınlamaya başladım. Ailemden ve arkadaşlarımdan büyük destek gördüm. Toplumun benden beklediklerini reddettim, sesimi duyurmaya başladım. Paylaştıkça, benim gibi hisseden kadınlara dokunduğunu, onların da paylaşmaya başladığını görmek büyük mutluluktu benim içim. Bir gün Kayseri'de, Diş Hekimliği mezunu bir kişiyle tanıştım. İsimlerimizi söyledikten sonra, şaşırarak, kadın haklarıyla ilgili yazılarımın olup olmadığını sordu. 'Üniversitedeyken, öğrenci topluluğumuzda yazılarınızı okur, tartışırdık' dedi. Beni böylesine mutlu eden bir an olmamıştı sanırım. İşte o zaman denize attığım taşların oluşturduğu halkaları görmeye başlamıştım.</p> <p>Akademik anlamda güçlenmek, kadınların tarihine bir iz bırakabilmek, belki sadece 1 kişinin hayatında bir nokta olabilmek için bu alanda yazmaya, sorgulamaya, öğrenmeye "Kadın Çalışmaları ABD" ile devam ediyorum. Evimde, iş yerinde, sokakta yani hayatta kendimi daha güçlü hissediyorum. Bazen çok yorgun, umutsuz ya da öfkeli oluyorum; çünkü bu dünyada bir "kadınım". Ve kadınların yaşadıklarını televizyonda, gazetede, internette, sosyal medyada ve kendi paylaşım gruplarımızda duydukça çıldırmamak elde değil. İsyan etmemek elde değil. Bu yüzden kız kardeşliğin gücüne, dayanışmanın gücüne inanarak, yoluma devam etmeye çalışıyorum. Birbirimize destek olmak, yüreklendirmek, bazen sesi olabilmek için buradayım!<br />  </p><br /><strong>Tarih-Saat:</strong>22/12/2024 12:15:50<br>

FORMU TEMİZLE FORMU GÖNDER